Annesinin bahtı kızının çeyizidir derler. Bu “uzun” hikâyede durum farklı. İstemese de babasının izini süren bir çocuğun gözünden adalet, eşitlik, yerleşik düzen kavramlarını izliyoruz Uzun Hikâye’de. Bulgaristan’dan zorunlu göç ettikten sonra geldiği yeni ülkesinde hayatını kurmak için çaba sarf eden, bu çaba sırasında kimi zaman ailesini de mağdur eden bir baba ile oğlunun öyküsü bu; demiryolları boyunca ilerleyen ve okurunu 1960’lar Türkiye’sine götüren bir öykü.