Yusuf Nasıl Sevilir

Babil’in Yorumu

İnsanlık tarihinin ortak anlatıları yüzyıllar içinde birbirine karışsa da, kökenleri, farklı versiyonları araştırmacıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Hollandalı kültür teorisyeni Mieke Bal, "Öğreti, gelenekler ve hikayeler 'bizi' nasıl şekillendirir?" sorusunu Yusuf ve Züleyha kıssası üzerinden cevaplıyor. Yusuf Nasıl Sevilir, bu kıssanın Kitab-ı Mukaddes, Kur’ân-ı Kerim versiyonlarıyla Thomas Mann’in Yusuf ve Kardeşleri romanıyla Rembrandt’ın resimlerindeki izdüşümlerinden de istifade ederek metinlerarası okuma yapan bir eser.

Din, edebiyat, sanat; yüzyıllardır yaşayan ve kökleri çok derinlere inen, hayatımızın her aşamasında tutunduğumuz üç dal; onlara dair kuşaktan kuşağa aktarılan, dağarcığımızı oluşturan bilgi, öğreti, gelenekler ve hikayeler… İçinde yaşadığımız, neredeyse ışık hızıyla değişen ve ilerleyen 21. yüzyılda geçmişten gelerek bugüne ve hayata bakışımızı, algımızı, haliyle “bizi” şekillendiren bu üç olguya nasıl bakıyoruz ve bakmalıyız?

Mieke Bal bu konuyu kutsal kitaplarda geçen Yusuf ile Züleyha kıssasını temel alarak inceliyor. Bunu yaparken, hikâyenin Kitab-ı Mukaddes ve Kur’an-ı Kerim’deki versiyonlarının yanında, Thomas Mann’ın Yusuf ve Kardeşleri romanı ile Rembrandt’ın resimlerindeki izdüşümlerinden de istifade ediyor. Yazar, metinlerarası bu yolcukta farklı disiplinlerden yararlanarak kuramsal bir okuma sunuyor.