Pusulahani çobanıydımsimsiyah saçlarınınhani umursamazdık yaellerimizden kayarken hayatbana mısın demezdikpapatya tarlalarını yalayan rüzgara inatbir anlık hevesti kursağımızda zamankırlaşan saçlarımız kaldı geriye bizdenbir de kırışık çehremizgeçerken serden güzelliğimizneler kaçırmışız meğer habersizbir nefeslikmiş geçen günlerimizmesnevi’ye varınca el eledivan’da hayat bulduk tambur ve ney’leah bir ‘ben’ olaydı yüreğinah bir de yunsaydık ya zemzemlesığar mıydı acep bu can şu kafesekurtulmak için uçurumun kıyısından anladım otuz beş yaş gerekmişdönmek için yüzümüzükıbleye
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.